Tiroid bezi, soluk borusunun (trakea) gırtlağa yakın bölümlerini (larinks) ve etrafını saran sağ ve sol lobdan oluşan, yaklaşık 3'er cm genişliğinde ve 5 cm uzunluğunda, ortalama 20 gram ağırlığında bir hormon bezidir. Tiroid bezi, vücuttaki diğer salgı bezleri arasında koordinasyonu sağlamakla görevlidir. Tiroid Bezinin Yapısı ve İşlevi Tiroid bezi, küre şeklinde cisimciklerden oluşur. Bu cisimciklerin içinde kolloidal protein içerikleri bulunur. Tiroid bezi, tiroid hormonu salgılar ve bu hormonlar vücudun büyüme, metabolizma ve enerji dengesini düzenler. Beynin alt tarafında bulunan hipofiz bezinin salgıladığı tiroid uyarıcı hormon (TSH), tiroid hormonlarının vücutta etkin kullanılmasını sağlar. Tiroid Bezinin Vücuda Etkileri Nelerdir? Tiroid hormonları, vücut ısısının korunması, düşünme yetisinin yerli yerinde olması, kalp ve damar sisteminin düzgün çalışması, dengeli ve düzenli büyüme (kemik büyümesi, hücre çoğalması), enerji elde edilmesi ve enerjinin yerinde kullanılması gibi birçok hayati fonksiyonu düzenler. Tiroid bezinde meydana gelen sorunlar, vücudun genelinde çeşitli problemlere yol açabilir. Tiroid bezinin fazla çalışması kadar, az çalışması da ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Tiroid Bezinin Az Çalışması (Hipotiroidizm) Tiroid bezinin az çalışması hipotiroidizm hastalığına yol açar. Bu hastalık, vücutta fonksiyon kayıplarına, yavaşlamaya, kalp damar sorunlarına ve kolesterol yüksekliğine neden olur. Hipotiroidizm belirtileri arasında:
gibi durumlar görülebilir. Tiroid Bezinin Aşırı Çalışması (Hipertiroidizm) Tiroid bezinin aşırı çalışması durumuna ise hipertiroidizm denir. Bu durumda vücutta fonksiyon kayıpları ve çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkar. Hipertiroidizm belirtileri arasında:
gibi sorunlar görülür. Tiroid Bezi Hastalıklarında Tedavi Tiroid bezi hastalıklarının tedavisi genellikle zahmetlidir. Bu nedenle tiroid bezini korumak için sigara içmemek ve hormon içermeyen gıdalar tüketmek önemlidir. Tiroid bezi hastalıkları tümör özellikli olabileceğinden, hormonal hastalıklara bakan endokrinoloji uzmanlarıyla iletişime geçmek gerekir. Gerekli tetkikler yapıldıktan sonra ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılır. İlaç tedavisine yanıt vermeyen hastalar için cerrahi müdahale gerekebilir. |