Hormonların salgılanmasında büyük bir rolü olan tiroid bezinin içerisine yerleşen yumrulara tiroid nodülü denir. Bu nodüller, boynun ön bölümünde gelişir. Fark edilmeyen tiroid nodülleri zaman içerisinde büyüyerek dışarıdan bakıldığında kişinin boyun bölgesinde görülebilir hale gelebilir. Bazı tiroid nodülleri ise hızlı bir şekilde büyüyerek bir anda kişiyi oldukça rahatsız edici duruma getirebilir. Tiroid bezi içerisinde saptanan kitleler olan tiroid nodülleri, kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. Son yıllarda oldukça yaygın olarak görülen tiroid nodülleri çoğunlukla sağlık açısından zararsız kitlelerdir. Ancak tiroid nodülünün tespit edildiği durumlarda bu nodülün aşırı hormon üretimi yapıp yapmadığı ve kanser hücresi taşıyıp taşımadığı mutlaka araştırılmalıdır. Çünkü tiroid nodülünün nadir de olsa belirli bir kısmı kanser özelliği taşıyabilir.

Hormonal faktörler nedeniyle kadınlarda yaygın gelişen tiroid nodülünün tam olarak neden kaynaklandığı bilinmemektedir. Ancak genetik faktörler, tiroid kistleri, aşırı derecede radyoaktif maddelere maruz kalınması, iyot açısından yetersiz beslenme ve Haşimoto hastalığı gibi nedenlerin tiroid nodülünün oluşumuna katkıda bulunduğu düşünülmektedir.

Genellikle tesadüfen tespit edilen tiroid nodülü, henüz küçük boyutta iken hiçbir belirti vermeyebilir. Tiroid nodülü olan hastaların büyük bir bölümünde nodülden kaynaklanan semptomlar görülmez. Ancak bazı hastalarda nodülün büyümesi ile boyun bölgesinde gözle görülüp elle hissedilebilecek büyüklükte bir şişlik oluşabilir. Tiroid nodülü aşırı derecede büyüdüğünde ise hastanın nefes almasını zorlaştırabilir, konuşma ve yutkunmada zorluk yaşanmasına neden olabilir. Aynı zamanda nodül içinde kanama olduğu durumlarda ağrı durumu da yaratabilen tiroid nodülü, bası hissinden dolayı ses kısıklığına da yol açabilir. Tiroid bezinin aşırı hormon üretmesi durumunda ise hipertiroidi ortaya çıkabilir ve bu durumda hastada iştahsızlık, halsizlik, sinirlilik hali, çarpıntı ve terleme gibi belirtiler görülebilir.

Kanser hücresi taşıyan tiroid nodülü, elle muayeneden sonra ultrasonografi ve sintigrafi ile tespit edilebilir. Bu yöntemler sayesinde nodülün büyüklüğü ve etrafındaki tiroid dokusu hakkında bilgi edinilir. Çünkü tiroid nodül tedavisi, nodülün boyutuna, hastadaki belirtilere ve kanser hücresi taşıyıp taşımadığına göre farklılık gösterir. Genellikle iyi huylu olan tiroid nodülleri küçülmesini ve kontrol altına alınmasını sağlamak için ilk olarak ilaç tedavisi ve radyoaktif iyot tedavisi uygulanır. Tiroid nodülünün sert olarak ele gelmesi kanser ihtimalini akla getirse de yalnızca fizik muayene ile bu tanının konulması doğru değildir. Görüntüleme teknikleri incelendiğinde radyoaktif tutulumu olmayan nodüller "soğuk nodül" olarak adlandırılırken, radyoaktif tutulumu olan nodüller "sıcak nodül" olarak değerlendirilir. Radyoaktif tutulum gösteren tiroid nodülü hipertiroidizme yol açabilir, ancak kanser olma riski düşüktür. Tiroid nodülü kanser tanısı konulması için iğne biyopsisi ile hücre örneklemesi yapılması gerekir. İyi huylu tiroid nodülü, hormon tedavisi ile de tedavi edilebilir. Ancak tedavilere cevap vermeyen ve büyümesi ilerleyen nodüller için ameliyat gereklidir. Tiroid nodül ameliyatı, nodülün nefes borusuna baskı yaptığı, kanser ya da kanser şüphesinin saptandığı durumlarda uygulanan bir yöntemdir. Birçok teknikle uygulanabilen tiroid nodül ameliyatında, etrafındaki dokularda hasar yaratmadan nodül çıkarılır ve incelenmesi için tiroid bezinden parça alınır. Patoloji sonucunda kanser hücresi tespit edilirse çoğunlukla tiroid bezinin tamamı alınır.